Hakan Günday

Az

Meld me wanneer het boek is toegevoegd
Dit boek lezen upload een EPUB- of FB2-bestand naar Bookmate. Hoe kan ik een boek uploaden?
  • Zeynep Gulluciteerde uit7 maanden geleden
    ız alışmıştı. Dünya üzerinde, öleceğini bildiği halde hayatta kalan bütün insanlar gibi...
  • Zeynep Gulluciteerde uit7 maanden geleden
    Köyün bütün kızları gibi, Fehime de bir çift gözden ibaretti. Doğunca açılan, ölünce kapanan bir çift göz. Ne ağzı bir işe yarayacaktı, ne de ses telleri.
  • Zeynep Gulluciteerde uit7 maanden geleden
    Babası yoktu. Gitmişti. İstanbul’a. On iki yıl önce. Annesini hamile bıraktıktan dört gün sonra. Bir daha da dönmemişti. Ama en azından insaflı davranmış ve karısını yalnız değil, hamile bırakmıştı. Allahın, imamın ve iki şahidin huzurunda evlenmişler, dolayısıyla herkes gidince geriye bir de Allah kalmıştı.
  • Zeynep Gulluciteerde uit7 maanden geleden
    Aynı gün içerisinde bir ölüm ve bir intihar teşebbüsüne ev sahipliği etmiş olan okul, kamuflajlı misafirlerini ağırlıyordu. Jandarma erleri çocuklarla şakalaşıyor ama çocuklar gülmüyordu. Yüzbaşı okul müdürünü dinliyormuş gibi yapıyor ama duymuyordu. Nezih iki parmağıyla şakaklarını ovuyor ama başı ağrımıyordu. Derdâ ağzındaki lokmayı çiğniyor ama yutmuyordu. Revirin tek sedyesinde yatan Yeşim’se ölmek istiyor ama yaşıyordu.
  • Zeynep Gulluciteerde uit7 maanden geleden
    Maddenin hallerinden biri de olağanüstü olandır. Olağanüstü haldeki okulun ağırlık merkezi, boşta kalmış çocuklar nerede toplanıyorsa oraya kayıyordu. Ani vuran dalgayla sallanan bir kayık gibi sağa sola yalpalıyor ve sadece bahçedeki Derdâ’nın midesi bulanıyordu. Diğerlerinin herhangi bir denge sorunu yoktu.
  • Kitaplikkedisiciteerde uit2 jaar geleden
    ha yok olup gitmediği sürece devam etmesi gerekir. Ancak tabii ki, böylesi bir hayat boyu ergenler güruhu toplum yapısını sikip atacağından, yetişkin uysallığına geçiş, insanlığın bir gereği olarak algılanır. Toplumsal bir farz. Ama bazılarının kafası kalındır ve onlar son nefeslerine kadar bağırmaya devam eder. Çünkü hayat aşırı bir süreçtir, çünkü dünya aşırı bir yerdir ve ikisinin de hak ettiği, suratlarının ortasına inen aşırı şiddetli yumruklardır. Bu yüzden, ergen isyanı, bir insanı öldürmek için onu altmış kez bıçaklamaktır. Çünkü gözlerini dünyaya ancak on dört yaşlarında açabilen biri, her insanın, ağzı tüten en az altmış ejderha tarafından kuşatılmış olduğunu anlayandır. Sonuç olarak, insanlığın ergenlik hali, bütün aptallığına rağmen, hayatı boyunca, özgür bir yaratığa en çok benzediği dönemdir ...

    Ne zaman ki hayat ve dünya uysallaşır, o zaman ergenlerden sakin olmaları beklenebilir. Ama daha önce değil.
  • Kitaplikkedisiciteerde uit2 jaar geleden
    İnsan doğar. On-on beş yıl sonra dünyanın nasıl bir tezgah olduğunu ve doğumla ölüm arasına nasıl hapsedildiğini fark eder. Bu aslında bir histir, bilgi değil. Ve ilk tepkisini verir.

    Avazı çıktığı kadar bağırarak. Bu çığlık, bir kalabalığın içinde cüzdanını çaldırdığını fark eden kişinin çaresiz haykırışına benzer. Önce, aşağılayan ve umursamaz bakışlar atan kalabalık, sonra da aşırı gürültüye dayanamayıp, içlerinden birini, bağırıp çağıranla konuşmaya gönderir. O da gidip "Biz de çaldırdık cüzdanı, ne var? Senin gibi kıçımızı yırtıyor muyuz?"

    der. Böylesi bilimsel bir müdahale için, genelde diplomalı olanlar tercih edilir. Kalabalığın kayıtsızlığı karşısında yavaş

    yavaş sesi kesilen yaygaracı, gerçeği kabullenir ve çevresindeki boşluğu insanlarla doldurur. Buna, büyüme denir. Yetişkin olma. Tam olarak, yetişkin uysallığı. Yapay bir haldir.

    Tasarlanmıştır. İşlevselliği üzerinde hesaplar yapılıp öyle biçimlendirilmiştir. Yetişkin uysallığının temeli, toplumun varlığının sürdürebilmesi için toplumdaki her bireyin bir boka yaraması gerektiği inancında yatar. Ve en önemlisi, yetişkin uysallığı, tamamen ölçüsüz bir dünyada, milimetrik biçimde ölçülüdür. Yaş ağacın eğilip kendi köküne oral seks yapmasından ibarettir. Oysa on dört yaşındaki bir çocuğun, ergen öfkesi olarak nitelenerek küçük görülen aşırı davranışları, doğal olandır. Gözlerindeki doğum çapakları dökülmüş

    ve dünya üzerinde dönen bütün dolapların sırtına yüklenmiş

    olduğunu anlamıştır. Kendini odasına kilitleyip dışarıyı dışarıya hapsetmeye çalışır. Ya da bütün kapıları ve duvarları avazı çıktığı kadar bağırarak yıkmaya. Tepkileri, insanın ateş saçan bir ejderhayla karşılaşınca vereceği türdendir.

    Dolayısıyla bu tepkinin, hayatta kalındığı sürece, yani ejder-
  • Kitaplikkedisiciteerde uit2 jaar geleden
    her şey hakkında herkesle pazarlık edebilirdi. Şeytanla, Allah'la, herkesle ...
  • Kitaplikkedisiciteerde uit2 jaar geleden
    İnsan kendini öldürür mü?
  • Kitaplikkedisiciteerde uit2 jaar geleden
    Ölseydi bir sorun yoktu. Ama ne yazık ki hayatta kaldı.
fb2epub
Sleep je bestanden hiernaartoe (maximaal 5 per keer)