Her şeyin diğer hiçbir şeyle ilgisi bulunmayan, kendine özel özü vardır. Bir şeyin özünü anlarsan, dedi eniştem, bilmen gereken her şeyi biliyor olursun. Ve seni temin ederim; öz, kaç atom bilmem nesi ölçtüğün değildir.
Orge Handciteerde uit7 jaar geleden
Geçmişle geleceği asla yaratmamalıydın, dedi. Mutluyduk böyle. Bak, şimdi mutluyuz yerine mutluyduk demek zorundayım. Oysa önceden… Ah! Al işte. Her şey aynı anda olurken çok daha iyiydi. Geleceği düşünmeye katlanamıyorum. Geleceğe karşı sorumluluğumuz olduğunu düşünmüyor musun, deyiverdim. Yaratabileceğim her şeye ve her varlığa karşı?
Rüya Akbaşciteerde uit7 jaar geleden
Duyular bedenden üstündür; zihin, duyulardan üstündür; zihnin üstünde zekâ vardır ve zekânın üstünde Benlik yer alır. Görülen geçici, görülemeyen ebedîdir.
Rüya Akbaşciteerde uit7 jaar geleden
Hemen her şey, bir ihtimaller hareketsizliği içinde uykudaydı
Bahar Dumanciteerde uit4 jaar geleden
Daha doğrusu, Boşluk varlıklarımıza yapışıyor, Boşluk düşüncelerimizi kapsıyor, Boşluk bizim var olan bir şeyliğimize karşı hiçliği oluşturuyordu.
Bahar Dumanciteerde uit4 jaar geleden
Bazen bir şeyin yokluğu, var olana dek fark edilmez
melisamerayciteerde uit4 jaar geleden
evrenin tek gerçeği olurdu. Çok evreninse çok gerçeği…
melisamerayciteerde uit4 jaar geleden
Bazen bir şeyin yokluğu, var olana dek fark edilmez.
melisamerayciteerde uit4 jaar geleden
Hiçliğin yerine bir şey koymayı seçmiştim. Bir şey, hiçlik değildi. Bir şey, her şey olabilirdi.