Her Şey Hiçbir Şeymiş

bilgelik zamanın sunduğu yegâne hediyedir.

Aşk hikâyesinin kahramanları da aktörleri de, aktrisleri de yalancıdır. Onların duyguları da hormonlarının yalancısı oluvermiştir.

Giderek karnınız şişer, içindeki hareket etmeye başlar, vücudunuzun sınırları değişir, başka sınırlara gelirsiniz ve bir anda o gelinen sınırlar da değişir.

En büyük aşkların, en büyük sevgilerin de sonu yoktur.

.. Büyük bir sevginin kucakla

29
Sertifika No: 12431
ISBN 978-975-6178-44

uzaklaşır. Anne o bebeği her geçen gün daha fazla kendi zanneder.
Bebek için kend

konusu değil mi? Hiç kimse yaşananların gerçekliğinin varlığını ispat edemez. Zira yaşananlar, yaşandıkları anda yok olurlar... İnsan bir yandan doğarken bir yandan ölür.

İnsan sevgilisinin kollarında da kendi vücudunun sınırlarını hissedemezken aynı yokluğu hissedebilirmiş. Sınırların bittiği yerde yokluk ya da çok büyük varlık oluşurmuş.

aşkları, tutkuları yaşanır. Bütün imkânsızlıklar aşklara hizmet eder. Aslında imkânsızlık denen şey de sınırdır; ya dinlerdir ya yasalardır. Onlar da bir yerde var, başka bir yer de yok gibidir... Mabetlere sığdırılırlar. O mabetlere umutlar ve hayaller de konur. Konduğu anda hem vardır hem yokturlar.
O mabetlerin içine saygı, sevgi, ahlak duyguları yerleştirilir. Mabetler bu duyguları dürüstçe taşır. Ama bir zaman içinde neyi taşıdıklarını bile bilemezler. Mabetlerin hafızası, ruhu yoktur; onları yapanların vardır ama onlar da çoktan yok olmuşlardır.
İşte zaman zaman ahlakı arar dururuz. Bazen bulur bazen de bulamayız. O ahlakı koyanlar d