bookmate game
Jack London

Martin Eden

Meld me wanneer het boek is toegevoegd
Dit boek lezen upload een EPUB- of FB2-bestand naar Bookmate. Hoe kan ik een boek uploaden?
  • Gürkan Şekerciteerde uit5 jaar geleden
    Onu etkileyen bunca şey arasındayken bile, bir hile uğruna bu güzelliğin feda edilişine içerlemişti.
  • Voracious Readerciteerde uit6 jaar geleden
    Bunu acı ve boğulma takip etti. Sersemlemiş bilincinden, bu acı ölüm değil, diye bir düşünce geçti. Ölüm acıtmazdı, acıyan hayattı; bu korkunç boğulma duygusu hayatın verdiği, hayata dair bir acıydı, hayatın ona indirebileceği son darbeydi.
  • Voracious Readerciteerde uit6 jaar geleden
    Kahvaltıdan sonra güvertedeki koltuğuna oturup bir türlü bitiremediği dergisini bitirmeye çalıştı. Sayfalar onu yordu. İnsanların nasıl bu kadar çok yazacak şey bulduklarını düşüne düşüne uykuya daldı, öğle yemeği çanı onu uyandırdığında sinirlendi, uyanık olmakta tat yoktu
  • Voracious Readerciteerde uit6 jaar geleden
    Yalnız kitaplarının yayınlanmasını beklerken böyle her şeye kayıtsız, bir trans halindeymişçesine boş, aptalca durmaması, bir şeyler yapması da lazımdı.
  • Voracious Readerciteerde uit6 jaar geleden
    Aralarında ufak tefek bazı mesafeler, şurada burada bir, iki yeni sima yine o eski halktı Martin’in kendini içinde bulduğu. Bir tane bile duvarcı yoktu aralarında, tıpkı eski günlerde, pazar pikniklerine gittikleri zamanlardaki gibi, pikniğe gitmek, dans etmek, dövüşmek, eğlenmek için gelmişlerdi. Martin, onlarla birlikte içmeye başladı ve yeniden insan olduğunu anladı.
  • Voracious Readerciteerde uit6 jaar geleden
    Onları bırakmakla ne aptallık etmişim diye düşündü; eğer yüksek katlardaki kişileri ve kitaplarla umursamayıp, onların arasında yaşamaya devam etseydi, payına düşen mutluluğun daha büyük olacağından emindi.
  • Voracious Readerciteerde uit6 jaar geleden
    Köle sınıfları soyut olarak düşündüğü zaman mesele yoktu. Fakat kuvvet tarafından ezilen bir köle söz konusu olduğunda ve bu köle ablası olduğunda… Bu paradoks karşısında vahşice sırıttı. Tam bir Nietzscheciydi o, hem de entelektüel kavramlarının, bizzat birlikte ilerledikleri o ilk seziş ve his tarafından sarsılmasına izin verecek kadar – kardeşine olan acıma duygusunun temelinde olan köle ahlakının ta kendisi tarafından! Oysa yüce insanlar acıma ve merhametin de üzerindeydi. Acıma ve merhamet duyguları köle barakalarında doğmuştu ve sefil kalabalıkların terinden ve ıstırabından fazlası değildi
  • Voracious Readerciteerde uit6 jaar geleden
    Martin’in hesabına, onların gözünde en yüksek davranış bir iş sahibi olmaktı. Onların ilk ve son sözleri buydu. Bütün fikirleri işte kabaca bu sözlüğe sığdırılabilirdi. Bir iş tut! Çalış! İş bul! Ablası konuşurken, Martin, zavallı budala köleler diye düşündü. Kölelerin kafasını kendi köleliklerinden başka bir şeyin yorduğu yoktu. Bir iş onlar için, önünde yere kapanıp tapınılacak altından bir puttu
  • Voracious Readerciteerde uit6 jaar geleden
    Martin başını salladı, ama hiçbir açıklamada bulunmadı. Nasıl açıklayabilirdi. Aile bireyleri ile arasındaki korkunç zihni uçurum Martin’i dehşete düşürmüştü. Bu uçurumu aşıp da onlara durumunu anlatmasına imkân yoktu. Ne kendi dilinde, ne de herhangi bir dilde, onlara davranışlarını anlatabilmesini sağlayacak sözcükler yoktu
  • Voracious Readerciteerde uit6 jaar geleden
    Duygulan ve heyecanlan, konuşma ya da yazılı birer söz olarak ifade etmek zor bir iş. Tanrısal bir iş bu
fb2epub
Sleep je bestanden hiernaartoe (maximaal 5 per keer)