Stefan Zweig

Sahaf Mendel – Bir Kadının Yirmi Dört Saati

Meld me wanneer het boek is toegevoegd
Dit boek lezen upload een EPUB- of FB2-bestand naar Bookmate. Hoe kan ik een boek uploaden?
  • Ирина Осипенкоciteerde uit3 jaar geleden
    Hiçbir iç açıcı zamanı olmayan bu sıkıntılı başıboşluk aylarının nasıl geçtiğini bugün anlatmaya bence olanak yoktur; yalnız, içimde, ölüm arzusunun sürekli dolaştığını biliyorum; fakat içim sızlayarak özlediğim bu sonu hızlandırmaya gücüm yetmiyordu.
  • muratcinarsoyciteerde uit6 jaar geleden
    Ve gösterişli havalarla; ruh, fikir, his, acı dediğimiz şeylerin, ne kadar zayıf, alçak ve korkak bir şey olduğunu, tekrar, korku duyarak hissediyorum; çünkü bütün bunlar, en taşkın hale geldikleri zaman bile, acı çeken bedeni, işkence içindeki teni tamamen parçalamaya yeterli olamıyorlar; çünkü öleceğimiz ve yıldırım çarpmış bir ağaç gibi devrileceğimiz yerde, her şeye karşın kan, dolaşımını sürdürüyor ve böyle anlardan sonra gene yaşamda kalıyoruz.
  • muratcinarsoyciteerde uit6 jaar geleden
    O genç adam o zaman beni yakalasaydı, peşinden gelmemi isteseydi, dünyanın öbür ucuna kadar giderdim; kendi ismimi de, çocuklarımın ismini de kirletirdim... Ötekinin berikinin öğütlerine ve vicdanımın mantığına karşı boş vermiş, tıpkı, şu Madam Henriette’in, bir gün evveline gelinceye kadar tanımadığı o genç Fransız’la kaçması gibi, ben de onunla kaçardım... Ne gittiğim yeri ne de ne kadar zaman için gittiğimi sorardım; arkama, geçmişteki yaşamıma bir tek defa bile bakmazdım... Paramı, ismimi, servetimi, onurumu bu adama feda ederdim. Dilencilik bile ederdim ve belki de, yeryüzünde, onun bana yaptıramayacağı bayağılık kalmazdı. İnsanların, kendi aralarında, namus ve utanma dedikleri her şeyi unuturdum; bana doğru ilerlemiş olsaydı, bir tek söz söylemiş veya bir tek adım atmış olsaydı, beni kendine çekmeye girişseydi, o anda mahvolmuş ve ona sonsuza dek bağlanmış bulunacaktım.
  • muratcinarsoyciteerde uit6 jaar geleden
    um. O zaman bana o kadar acı veren şey düş kırıklığıydı... Bu gencin, benim yanımda kalmak, beni alıkoymak için hiçbir girişimde bulunmadan öyle uslu uslu gittiğini... Beni şiddetle kendisine çekeceği yerde, onu oradan uzaklaşmaya davet eden ilk sözüme, boynu bükük ve saygılı itaat ettiğini görmekten... Beni, sadece, yoluna çıkmış bir mübarek kadın gibi kutsadığını... Kadınlığımı hissetmediğini görmekten ileri gelen düş kırıklığı.
  • muratcinarsoyciteerde uit6 jaar geleden
    bir kadın, söze ve açık bilgiye gerek olmadan, her şeyi duygularıyla anlar.
  • muratcinarsoyciteerde uit6 jaar geleden
    Bu ani samimiyet bana pek çirkin geldi
  • muratcinarsoyciteerde uit6 jaar geleden
    Zaman bu boğucu sıcağın içinde erimiş; saatler, bulanık ve delice bir rüyaya karışmış gitmişti.
  • muratcinarsoyciteerde uit6 jaar geleden
    Herkes gibi ben de, bu bitip tükenmeyen günleri neredeyse tamamen, pencereleri kapanmış odamda, yarı soyunmuş, iradesiz bir halde geçiriyor, bir değişiklik, hafif bir serinlik bekliyor; elimden bir şey gelmeksizin, hayaller içinde, yağmur ve fırtına sayıklıyordum.
  • muratcinarsoyciteerde uit6 jaar geleden
    Büyük savaşın canice işleri arasında en anlamsızı, en yararsızı ve bu nedenle de en ahlak dışı olanı, silah altına alınma yaşı çoktan geçmiş ve en vahşi insanlarda bile kutsal sayılan konukseverliğe inanarak, zamanında kaçmayı düşünmemiş yabancı uyruklu sivil erkekleri toplayarak dikenli tellerin arkasına yığmak olmuştur.
  • muratcinarsoyciteerde uit6 jaar geleden
    yeni bir “firavun” yönetimi başlamış ve üç dört senelik bir süre “Yusuf”un unutulmasına yetmişti.
fb2epub
Sleep je bestanden hiernaartoe (maximaal 5 per keer)