Her şeyden kişisel bir yarar çıkarmaya bakıyordu; yüreğini hemen alevlendirmeye yaramayan bir şeyi bir
Fulden Ufacıkciteerde uit6 jaar geleden
Söz tel çekme makinesi gibidir, duyguları uzattıkça uzatır.
Fulden Ufacıkciteerde uit6 jaar geleden
Gerçekten, akşamları lamba yandıktan sonra, bir kitap alıp ocak başına geçmekten daha güzel şey var mıdır dışarıda rüzgâr camları sarsarken!
Dyg Aydmrciteerde uit7 jaar geleden
Ders çalışma vaktindeydik, müdür içeriye girdi; arkasından, büyük adam gibi giydirilmiş yeni bir öğrenci geliyordu. Hademe de büyük bir sıra getiriyordu.
Srkn Ydnciteerde uit5 jaar geleden
Birinin ölümünden sonra ortalığa bir şaşkınlık yayılır gibi olur; hiçliğin böyle birdenbire çıkagelmesini anlamak, ona boyun bükerek inanmak çok güçtür çünkü.
Srkn Ydnciteerde uit5 jaar geleden
Bunca çekişmeden sonra, insanın aynı güçsüzlüğü içinde, en sonunda birleşmişlerdi.
Srkn Ydnciteerde uit5 jaar geleden
Putlara dokunmamak gerek; yaldızları elimizde kalır.
Srkn Ydnciteerde uit5 jaar geleden
. Ancak aşkından dolayı acı çekiyordu, ruhunun bu anıyla ondan uçup gitmek üzere olduğunu sanıyordu; yaralıların, can çekişirken, canlarının kanayan yaradan uçup gitmekte olduğunu hissetmeleri gibi.
Srkn Ydnciteerde uit5 jaar geleden
Bir dakikanın içine birçok tutku sığabilir, ufacık bir yere büyük bir kalabalığın toplanabileceği gibi.
Srkn Ydnciteerde uit5 jaar geleden
üzgünlükten başı dönmüş bir halde, giysilerin içinde titriyor, ruhuna ölüm havası çökerken, ayakları gittikçe daha da üşüyordu.