İsmail Bilgin

  • ramila ejlaliciteerde uit2 jaar geleden
    20 Ocak günü güneş, düşman çizmelerinin kirlettiği Antep’e sanki hiç doğmak istemiyordu. Hava soğuk ve pusluydu. Ağaçların dallarında tüneyen kuşlar bile üzgündü. Köpekler havlamıyor, her sabah güneşin doğuşunu bildiren horozlar ötmüyordu. Rüzgâr bile esmiyordu sanki. Antep, düşmanın işgalini bir türlü kabullenemiyordu. Ama bir şeyler yapılmalıydı. Yapılacaktı da. Bu vatan sahipsiz değildi. Bu insanlar daima özgür yaşamışlardı. Yine özgür yaşayacaklardı..
  • ramila ejlaliciteerde uit2 jaar geleden
    13 Mayıs 1919
    Karanlık ne kadar koyulaşırsa, Kamelya Gazinosu’nda eğlenenlerin neşesi o kadar çok artıyordu. Çılgınca eğlenenler kendilerini müziğin ritmine kaptırmışlar, su gibi içki içiyorlar, içkinin verdiği cesaretle nara atıyorlardı.
  • ramila ejlaliciteerde uit2 jaar geleden
    Bazen geçmiş güzel günleri düşünüyor; koca bir imparatorluğun hızla çöküşünü ve parçalanışını yürekleri burkularak izliyorlardı.
  • ramila ejlaliciteerde uit2 jaar geleden
    Gittikçe koyulaşan karanlığın içinde saklanan üç kişi de içlerine çektikleri sigaralarının dumanını esefle üflüyordu
  • ramila ejlaliciteerde uit2 jaar geleden
    Ne yazık ki canları kadar sevdikleri, yedi tepeli güzel İstanbul işgal edilmişti
  • ramila ejlaliciteerde uit2 jaar geleden
    kocaman, yorgun şehirdeki bütün Türkler sanki öksüz gibiydi
  • ramila ejlaliciteerde uit2 jaar geleden
    Adımları ağır aksaktı. Gecenin sessizliğini boğazın hırçın dalgaları bozuyordu. Ara sıra gazinodan gelen kahkaha sesleri, naralar bu üç kişinin kulaklarını tırmalıyordu... İstanbul’un ve vatanın bahtı şu çöken gece gibi kararmıştı
  • ramila ejlaliciteerde uit2 jaar geleden
    Gözü kara bu üç reis, Karadeniz’e doğru açılırken Rumların çiğnedikleri Türk bayrağı kayığın arkasında nazlı nazlı sallanıyordu..
fb2epub
Sleep je bestanden hiernaartoe (maximaal 5 per keer)