20 Ocak günü güneş, düşman çizmelerinin kirlettiği Antep’e sanki hiç doğmak istemiyordu. Hava soğuk ve pusluydu. Ağaçların dallarında tüneyen kuşlar bile üzgündü. Köpekler havlamıyor, her sabah güneşin doğuşunu bildiren horozlar ötmüyordu. Rüzgâr bile esmiyordu sanki. Antep, düşmanın işgalini bir türlü kabullenemiyordu. Ama bir şeyler yapılmalıydı. Yapılacaktı da. Bu vatan sahipsiz değildi. Bu insanlar daima özgür yaşamışlardı. Yine özgür yaşayacaklardı..